ALTI SİGMA-YALIN KONFERANSLARI
Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi yürütücülüğünde düzenlenen ALTI SİGMA-YALIN KONFERANSLARI Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi‘nde yapıldı. Bini aşkın katılımcının yoğun ilgisiyle başlayan konferanslar üç gün boyunca Tepekule‘de gerçekleştirildi.
Konferansların açılış konuşmaları Makina Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Mehmet ÖZSAKARYA ve Oda Yönetim Kurulu Başkanı Emin KORAMAZ tarafından yapıldı.
Makina Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Mehmet ÖZSAKARYA açılışta yaptığı konuşmada özetle şöyle konuştu:
"Günümüzde Endüstri İşletme Mühendislerinin hemen her sektörde çok farklı pozisyonlarda görev aldıklarını görüyoruz. Büyük firmalarda endüstri mühendisliği ile ilgili olumlu gelişmeler yaşanırken, Şubemiz KOBİ‘lerin de bu uzmanlık alanından yararlanabileceklerini KOBİ sahiplerine ve yöneticilerine anlatma sorumluluğunu hissetmiştir. Bu amaçla geçtiğimiz dönem Komisyonumuzca bir pilot çalışma başlatılmıştır. Altı Sigma–Yalın Konferanslarımızın ilk temelleri de bu projede atılmıştır. Bugün konferanslarımızı bine yakın delegenin katılımıyla gerçekleştiriyor olmamızda bu projemizin önemli katkısı olduğuna inanıyorum ve Komisyonumuza bir kez daha teşekkür ediyorum." dedi.
Oda Yönetim Kurulu Başkanı Emin KORAMAZ‘ın açılışta yaptığı konuşma ise aşağıdadır:
Sayın Konuklar,
Değerli Meslektaşlarım,
Değerli Basın Mensupları,
Hepinizi Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu ve şahsım adına saygıyla selamlıyorum. Altı Sigma–Yalın Konferansları‘na hoş geldiniz.
Altı sigma ve yalın üretim ve yönetim tekniklerine ilişkin süreç, deneyim ve gelişmelerin değerlendirme ve tartışmaya açılacağı etkinliğimizin verimli geçmesini diliyorum.
Değerli Katılımcılar,
Bildiğiniz gibi Odamız bünyesinde, Makina Mühendislerinin yanı sıra Endüstri, İşletme, Uçak, Uçak Makinaları, Havacılık, Uzay, İmalat Sistem, Kağıt, Makina Teknik Metot, Matbaa, Sanayi, Sistem ve Üretim Tekniği Mühendisliği disiplinlerini de barındırmaktadır.
1954 yılında kurulan Odamızın üye sayısı 69 bini aşmıştır. Odamıza kayıtlı endüstri işletme mühendislerinin sayısı ise 4 bin 639‘a ulaşmıştır. Sayı itibarı ile odamıza kayıtlı ikinci büyük meslek disiplinini endüstri işletme mühendisliği oluşturmaktadır.
Etkinlik kapsamında yapılacak sunumlar ve etkinlik konumuz ağırlıkla endüstri ve işletme mühendislerinin uzmanlık alanına girmektedir.
Bu vesileyle sizlere öncelikle Odamızda endüstri ve işletme mühendisliği alanında yürütülen çalışmalar hakkında bilgi vermek istiyorum.
Bildiğiniz gibi, Odamızca 1996 yılından itibaren düzenlenen Endüstri-İşletme mühendisliği kurultaylarında üzerinde en çok durulan hususların başında endüstri ve işletme mühendislerinin yetki ve sorumluluklarını ve serbest meslek uygulamalarını belirleyen yasal düzenlemelerin bulunmaması, bu alanda meslek içi eğitim ve belgelendirme programlarının yetersizliği konuları gelmekteydi.
Bu konularda geçtiğimiz dönemde oldukça kapsamlı ve sonuç alıcı çalışmalar yürütülerek Stratejik Planlama ve Yatırım Yönetimi alanında iki adet yönetmelik 21 Şubat 2008 tarihinde Resmi Gazetede yayımlatılarak yürürlüğe sokulmuştur.
"Stratejik Planlama Mühendis Yetkilendirme Yönetmeliği"miz ile; kuruluşların orta ve uzun vadeli amaçlarını, temel ilke ve politikalarını, hedef ve önceliklerini, performans ölçütlerini, bunlara ulaşmak için izlenecek yöntemler ile kaynak dağılımlarını içeren stratejik planın hazırlanması ve uygulanması sürecinde görev alacak, Oda üyesi endüstri ve işletme mühendislerine, Oda tarafından stratejik planlama alanında mühendis yetki belgesi verilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlenmiştir.
"Yatırım Hizmetleri Yönetimi Mühendis Yetkilendirme Yönetmeliği"miz ile de özet olarak; kuruluşlarca yapılması planlanan yatırımlar için yatırımın pazar araştırmasının yapılması, yatırım alternatifleri ve özelliklerinin belirlenmesi, organizasyon ve işgücü planlamasının yapılması, finansal analizler ve duyarlılık analizlerinin yapılarak bu doğrultuda yatırım fizibilite raporunun hazırlanması konularında görev alacak üyesi endüstri ve işletme mühendislerine Oda tarafından yatırım hizmetleri yönetimi alanında mühendis yetki belgesi verilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlenmiştir.
Odamızca geçmiş dönemlerde yayımlatılan İş Güvenliği Mühendis Yetkilendirme ve Gıda Ambalajı Sorumlu Yönetici Yönetmeliklerimizin yanı sıra yeni çıkarılan bu iki yönetmelikle Endüstri ve İşletme Mühendislerinin yetki alanlarının tanımlanmasında önemli adımlar atılmıştır. İş Değerleme ve Ücret Sistemleri, Bütünleşik Yönetim Sistemleri ve Enerji Verimliliği konularında da yetkilendirme yönetmelikleri çıkarılması doğrultusunda hazırlık çalışmalarımız sürdürülmektedir.
Meslek İçi Eğitim Merkezlerimizce, endüstri işletme mühendislerine yönelik olarak düzenlenen Kalite Sağlama Sistemleri, Çevre Güvenliği, İstatistiksel Süreç Kontrolü, Kalite Planlaması, İç Denetçi, 6 Sigma, Depo Yönetimi, Satın Alma Yönetimi, Stok Yönetimi, Üretim Kaynak Planlaması, İş Etüdü, Yalın Üretim, Ergonomi, İş Sağlığı ve Güvenliği eğitimleri yanı sıra, biraz önce değindiğim dört alana üzerine de eğitim programları devreye sokulmuştur.
Değerli katılımcılar,
Endüstri-İşletme mühendislerine yönelik yayın çalışmalarımız da artırılarak sürdürülmektedir. Dönem içerisinde mevcut kitaplarımızın güncellenerek yeniden basımının yanı sıra Endüstri Mühendisliği Sözlüğü ve Pratik Risk Yönetimi adlı iki ayrı kitap hazırlanarak üyelerimizin kullanımına sunulmuştur. Yine 1989 yılından beri her üç ayda bir yayımlanan ve birçok üniversitemiz ve TÜBİTAK tarafından A tipi yayın olarak kabul edilen Endüstri Mühendisliği dergimize ek olarak, geçtiğimiz dönemden itibaren EİM bülteni adında uygulamaya yönelik yeni bir periyodik çıkarılmaya başlanmıştır. Bu yeni yayının meslektaşlarımızın iş ve toplumsal hayatta karşılaştıkları sorunlara yönelik ürettikleri çözümleri paylaşmalarına ve aktarmalarına, meslektaşlar arasında iletişimin güçlenmesine, ortak bir meslek dili oluşturulmasına önemli ölçüde katkı sunacağı inancındayız.
Endüstri İşletme Mühendisliğine yönelik merkezi etkinliklerin artırılmasında da önemli adımlar atılmıştır. Bu bağlamda geçen yıl İzmir Şubemiz tarafından dördüncüsü gerçekleştirilen "Endüstri Mühendisliği Bahar Konferansları" merkezi etkinlik takvimine alınmış ve ardından Altı Sigma Yalın Konferanslarının İzmir Şubemiz yürütücülüğünde bir merkezi etkinlik olarak düzenlenmesi kararlaştırılmıştır.
Yine Odamızca her çalışma döneminde meslek ve uzmanlık alanlarımız ve bağlantılı sektörlere ilişkin düzenlenen 25 civarında ulusal ölçekli kongre, kurultay, sempozyum içeriklerinin önemli bir bölümü endüstri mühendisliği uygulama alanları ile doğrudan ilintilidir. Bu etkinlikler arasında biraz önce belirttiğim EİM Kurultayı yanı sıra Marka, Kalite ve Teknoloji Sempozyumu, Bakım Teknolojileri Kongresi, Makina Tasarımı ve İmalat Teknolojileri Kongresi, İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi adlı etkinliklerimiz de bulunmaktadır.
Bunların dışında doğalgazdan tesisata, hidrolik pnömatikten kaynağa, enerji verimliliğinden demir çelik ve otomotive, bölgesel ve ulusal sanayi kongrelerimiz de düzenlenmektedir. Bu etkinliklerde; sayısı 60‘ı aşan meslek alanlarımızdan hareketle verimlilik, Ar-Ge, tasarım, planlama, inovasyon, teknoloji, sanayi, mühendislik, çalışanlar ve ülke çıkarları ana eksen alınarak irdelenmektedir.
Değerli katılımcılar,
Endüstri mühendisliği alanına ilişkin özetlediğim bütün bu çalışmalar, ağırlıklı olarak, Endüstri İşletme Mühendisi Meslek Dalı Ana Komisyonu ve şube meslek dalı komisyonları aracılığıyla yürütülmektedir. Bu komisyonlarda görev alan üyeler ise şubelerimizde tüm endüstri işletme mühendislerinin katılımı ile yapılan seçimlerle belirlenmektedir. Yani bir anlamda meslek dalı komisyonu Oda içerisinde özerk bir statüde hizmet verebilmektedir.
Meslek dalı komisyonlarımızın yürüttüğü çalışmaların yaygınlaştırılması ve niteliğinin artırılması siz Endüstri ve İşletme Mühendislerinin komisyon çalışmalarına verdiği/vereceği destekle doğrudan ilgilidir.
Bu çalışmaların daha da geliştirilmesi ve mesleki çıkarlarımızın korunması, örgütsel yapımızın güçlendirilmesinden ve kolektif bir çalışmadan geçmektedir. Özellikle meslek içi eğitim faaliyetlerimizde öğretim üyelerimizin ve konusunda yetkin meslektaşlarımızın tam desteğini bekliyoruz. Bilgi birikiminizi Odamızla paylaşınız. Oda çalışma gruplarında, komisyonlarda görev alınız. Henüz Odamıza üye olmamış meslektaşlarımızı Oda çalışmalarına yönlendiriniz.
Sayın Konuklar, Değerli Meslektaşlarım,
Etkinlik konumuz olan 6 sigma ve yalın üretim tekniklerinin ana amacı bir işletmenin verimliliği ve rekabet yeteneğinin artırılmasıdır. Ancak bir ülkedeki işletmelerin rekabet edebilirliği her şeyden önce o ülkedeki eğitim, bilim teknoloji, istihdam ve sanayi politikaları ile doğrudan bağlantılıdır.
Bu bağlamda iki temel parametreye kısaca dikkatinizi çekmek istiyorum.
Bildiğiniz gibi dünya bilim ve teknoloji alanında çok hızlı bir gelişim ve değişim süreci yaşamaktadır. Günümüzde bilim ve teknolojinin eriştiği düzeyde, dünya üzerindeki bilgi her 2–3 yılda bir ikiye katlanmaktadır. Bilime ve teknolojiye hakim olan güçler dünyayı da egemenlikleri altına almaktadır.
Bu nedenle ülkelerin bilime ve bilimi teknolojiye dönüştürecek teknik eğitime verdiği önem bu süreçte her zamankinden daha da önemli hale gelmiştir. Diğer bir deyişle ülkelerin eğitim harcamaları ile sanayi ürünlerinin rekabeti arasındaki korelasyon katsayısı oldukça yükselmiştir. Eğitime yapılan harcama arttıkça küresel rekabete karşı sanayinin ve biz mühendislerin korunabilme ve rekabet edebilme olasılığı da artmaktadır. Ülkemiz bu konuda ne yazık ki, yetersizdir. Finlandiya‘da GSMH‘ den eğitime yapılan harcama % 7,3, İspanya‘da % 5,3 iken bu rakam Türkiye‘de % 2,1 gibi düşük bir seviyededir.
Değinmek istediğim ikinci husus şudur: Küreselleşme süreciyle dünya ticareti giderek serbestleşmekte, ülkelerin bilim ve teknoloji düzeyi en önemli rekabet unsuru olmaktadır. Bu süreçte, AR-GE alt yapısına önem vermeyen, AR-GE sonucu tasarım yapamayan, bir diğer anlamda özgün ürün ortaya koyamayan ülkeler fason üretimle ayakta kalmaya çalışmakta çok uluslu şirketlerin boyunduruğu altına girmektedir.
Ülkemiz imalat sanayinin durumu bu alandaki eksikliğimizi açıkça ortaya koymaktadır. İmalat sanayi katma değerimizin yaklaşık % 71‘i düşük ve orta-düşük teknoloji gruplarından sağlanmaktadır. İleri teknoloji yoğun katma değer % 5, orta ileri teknoloji yoğun katma değer ise % 23 düzeyindedir. Yani üretimin bugünkü ağırlığı yüksek katma değerli özgün üretimden çok konvansiyonel ürünlere dayanmaktadır. Ülkemizde kişi başına yeni teknoloji yatırımı ortalaması 22 ABD doları civarındadır. Oysa AB ülkelerinde bu rakam ortalama 118 ABD dolarına ulaşmaktadır.
Bu durum özellikle ileri ve orta ileri teknoloji isteyen ürün gruplarında ithalata yönelmemize, cari açığın ve dış borçların her geçen yıl katlanarak büyümesine, ihraç edilen ürünlerde bile % 72‘ler seviyesine varan ithalat bağımlılıklarına neden olmakta, biz mühendislerin istihdam koşulları ve ücretlerimizi de olumsuz yönde etkilemektedir. İşte bu temel parametreler ülkemizin mühendislik, bilim ve teknoloji alanında çok ciddi adımlar atması gerektiğini göstermektedir.
Sözlerime son verirken, etkinliğimizin yürütücüsü İzmir Şubemize, Başkan, Yönetim Kurulu ve çalışanlarına, Meslek Dalı Ana Komisyonu üyelerimize, etkinliğimizin düzenleme, yürütme ve danışmanlar kurulu üyelerine, etkinlik sekreterimize katkıda bulunan kuruluş ve konuşmacılar ile bütün katılımcılara Oda Yönetim Kurulu ve şahsım adına teşekkür ediyorum.
Etkinliğimizin ve bütün çabalarımızın; planlı bir kalkınma, istihdam odaklı bir sanayi, mühendisten, bilim, Ar-Ge ve teknolojik gelişmeden yana bir ülke ve kendi kaynaklarımıza-birikimlerimize dayalı bir ekonomi yaratmaya katkı koymasını ve başarılı geçmesini diliyorum.