X. OTOMOTİV VE YAN SANAYİ SEMPOZYUMU
X. OTOMOTİV VE YAN SANAYİ SEMPOZYUMU SONUÇ BİLDİRGESİ
X. Otomotiv ve Yan Sanayii Sempozyumu, TMMOB Makina Mühendisleri Odası adına Bursa Şube yürütücülüğünde 25-26 Mayıs 2007 tarihlerinde Bursa TÜYAP Fuar Merkezinde yapılmıştır.
Sempozyumda Otomotiv Sanayii, Otomotiv Yan Sanayii, Türkiye‘de Otomotiv Kalıpçılığının Bugünü ve Geleceği, Otomotiv Sanayiinde Teknolojik Gelişmeler, Dünya Otomotiv Sanayiinin Dünü Bugünü Yarını, Otomotiv Yan Sanayii ve KOBİ‘ler, AR-GE Politikaları/Tasarım/Teşvikler başlıklı, ikisi paralel olmak üzere 8 oturumda 44 bildiri sunulmuş; "9. Kalkınma Planı Perspektifinde Otomotiv Sanayiinde Sürdürülebilir Küresel Rekabet" konulu bir panel düzenlenmiştir. Panel ve oturumlarda, MMO yanı sıra DPT, Dış Ticaret Müsteşarlığı, TÜBİTAK gibi otomotiv sektörüyle ilgili kurumlar; OSD, TAYSAD gibi önde gelen sektör kuruluşları ile üniversiteler ve otomotiv ana ve yan sanayi firmalarının üst düzey yöneticileri ile konuya ilgi duyan taraflar sektörün sorunlarını tartışıp görüşlerini dile getirmişlerdir. Sempozyumu 364 katılımcı izlemiştir.
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Sempozyumda dile getirilen görüşlerden hareketle aşağıdaki saptama ve önerileri ilgili kurum ve kuruluşlar ile kamuoyunun dikkatine sunmaktadır.
Devrim otomobilinin yapımıyla ülkemiz mühendisliğinin yakaladığı başarının devamı getirilememiş; otomotiv sanayii dışa bağımlı olarak gelişmiştir. Başlangıçta ithal ikameci bir montaj sanayine yönelinmiş, 1990‘lardan sonra ihracata dayalı bir yönelim benimsenerek küreselleşen dünya pazarına uyum sağlanmaya çalışılmış ve Gümrük Birliği ve AB‘ye entegrasyon süreci ile dışa bağımlılık daha da artmıştır.
Türkiye‘de AR-GE harcamalarının ulusal gelir içerisindeki payı binde 7, otomotiv ana ve yan sanayinin AR-GE‘ye ayırdığı pay ise binde 0,8-0,9 arasındadır, rekabet edebilecek inovasyon çalışmaları yeterli olmamaktadır. AR-GE‘de çalışan kişi sayısına bakıldığında, 10.000 kişide, Almanya‘da 151, İsviçre‘de 148, Japonya‘da 140, Türkiye‘de 9 kişi istihdam edilmektedir.
"Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun Tasarısı" yabancı sermaye lehinedir ve şu anki haliyle yasalaşması durumunda otomotiv ana ve yan sanayii olumsuz etkilenecek, üniversiteler devre dışı bırakılacak, teknokentler tasfiye edilecek, dışa bağımlılık daha da artacaktır.
Öte yandan sektör kamu destekli AR-GE çalışmalarına ciddi kaynak ayırmazsa, ülkenin "tasarım üssü" olması iyi niyet temennisinden öteye geçmeyecektir.
Dünyada gerçekleştirilen üretimin büyük bir bölümü uluslararası büyük firmalar tarafından gerçekleştirilmekte, küreselleşme sürecinin ivmelenmesiyle birlikte otomotiv sektöründe dev birleşmeler yaşanmaktadır. Dünyada 10 ülke küresel üretimin % 85‘ine yakın bir kısmını gerçekleştirmekte ve toplam katma değerin % 90‘ına el koymaktadır.
Çokuluslu şirketlerin oluşturdukları ve uyguladıkları politikalar, ulusal/yerel ve daha küçük firmaları etkilemekte ve giderek yok etmektedir.
Gelişmekte olan ülkelerde motorlu araçların üretimi, çevresel faktörlerden ve ucuz işgücünden de yararlanarak büyük oranda montaja dayanmakta, tasarım ve AR-GE faaliyetleri ise esasen gelişmiş ülkelerde yürütülmektedir.
Türkiye‘de de otomotiv sanayi üreticilerinde yabancı sermaye ağırlığı bulunmaktadır.
İhracatın artmasıyla beraber üretilen araçlarda ithal parça maliyeti toplamın % 64‘e varmaktadır. Yan sanayide üretilen pek çok parça düşük döviz kuru nedeniyle ithal edilmiş ve KOBİ niteliğindeki pek çok firma kapanmıştır.
Türkiye açısından küresel üretimde "alternatif ülke ve merkezler" olasılığı giderek artmaktadır. Küresel şirketler maliyetleri aşağı çekebilmek ve azami kâr amacıyla yer değiştirmelere yönelebilecek ve Türkiye‘deki teknoloji ve ölçekten kaynaklanan nedenlerle üretim tesislerinin başka ülkelere kayması söz konusu olabilecektir.
Bilimi ve teknolojiyi esas alan, AR-GE ve inovasyona ağırlık veren, istihdam odaklı ve planlı bir kalkınmayı öngören sanayileşme politikaları uygulandığında, durum değişecektir.
Bu gerçeklerden hareketle;
· Küreselleşme süreç ve politikalarının ekonomik, siyasal, toplumsal, kültürel vb. tüm düzlemlerde yıkım ve tahribatlarına karşı durabilmek mümkündür. Bunun için öncelikle, ülkemiz stratejik öngörüyle tüm alanlarda ve tüm sektörlerde kendi politikalarını oluşturmalıdır.
· Bilim ve teknolojide yetkinleşmeli, bunu ülke ölçeğinde toplumsal ekonomik faydaya dönüştürmeli ve bu amaçla ulusal bir strateji belirlenmelidir.
· Ülkemizin "üretim merkezi" olma yanı sıra "tasarım", "doğrulama" ve "AR-GE merkezi" de olması gerekmektedir.
· Araçlar içindeki ithal parça maliyeti yüksektir, yerli üretim ve parça kullanım oranı artırılmalı, motorlu taşıt üretiminde yüksek oranda yerli parça kullanılmasını sağlayacak teşvikler planlanmalı, yerli sanayi desteklenmelidir.
· Otomotiv sanayii diğer bazı sektörlerden farklı olarak aksam ve parça üreten ve büyük çoğunluğu KOBİ‘lerden oluşan yan sanayiye bağımlıdır. Dolayısıyla uluslararası rekabette ezilmeyecek bir otomotiv sanayinin gelişimi için uygulanacak devlet yardımları otomotiv ana ve yan sanayii kapsayacak şekilde uygulanmalıdır.
· Ulusal AR-GE altyapısı ve yeteneklerinin gerçekleştirilmesine yönelik organizasyonlar oluşturulmalı, üniversiteler, bilim kurumları ve sanayi kuruluşları arasındaki koordinasyon ve işbirliği sağlanmalıdır
· Otomotiv ve yan sanayiinde AR-GE çalışmaları ve AR-GE bilinci geliştirilmelidir.
· "Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkındaki Kanun Tasarısı" ülkenin sanayileşmesi, sanayide AR-GE faaliyetlerinin desteklenmesi ve özellikle KOBİ‘lere AR-GE teşviki verilmesi için yeniden düzenlenmelidir.
· Otomotiv yan sanayiinde üretim yapan KOBİ‘lere "ortak AR-GE Projeleri" gerçekleştirebilecekleri bir stratejik proje ortaklığı sistemi getirilmeli ve TÜBİTAK bu çalışmaya öncülük yapmalıdır.
· Sanayimizin büyük bir bölümünü oluşturan KOBİ‘lerin üretimlerinin tasarım, özgün üretim, AR-GE ve kalite süreçlerinden geçmesi için devlet desteği şarttır. Sosyo-ekonomik yapıdaki rolleri, istihdam, üretim payları ve yeni teknolojilere hızlı adaptasyon gösterebilme yetenekleri ile KOBİ‘ler desteklenmeli ve geliştirilmelidir.
· KOBİ‘lerde nitelikli eleman ve özellikle mühendislerin çalıştırılmasını özendirmek için vergi indirimleri, prim kesintilerinde kolaylık gibi teşvik tedbirleri alınmalıdır.
· AR-GE alt yapısını kurmak ve geliştirmek için Mesleki-Teknik Eğitim ile mühendislik eğitimine gereken önem verilmelidir.
· Otomotiv ve yan sanayisinde rekabet edebilirlik, işgücü maliyetlerine değil yeni teknolojilerin geliştirilmesine dayanmalıdır.
· Otomotiv ana ve yan sanayisinde çevre kirliliğini önleyecek ürünlerin üretilmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
TMMOB
MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI