VI. MAKİNA TASARIMI VE İMALAT TEKNOLOJİLERİ KONGRESİ
VI. MAKİNA TASARIM VE İMALAT TEKNOLOJİLERİ KONGRESİ SONUÇ BİLDİRGESİ
Türkiye ekonomisinin yapısal sorunları, makina imalat sanayimizin sorunlarını da içeren bir bütünlük kazanmıştır. Ülkemizin bilim, teknoloji ve sanayi politikalarındaki çeşitli uygulamalar doğal olarak makina imalat sanayimize doğrudan yansımaktadır. Bu olumsuz yansıma sektörün daha fazla katma değer yaratmasını önlemektedir. Ülke ekonomisi artan cari açığını dış borçla kapatan, sıcak para akışına mahkûm, yüksek dış borç ve süreklileşmiş işsizliğe dayalı kırılgan ve kriz tehdidi altında bir yapıya bürünmüştür. Makina imalatında tasarımın ve teknolojik gelişmelerin rolü günümüzde yaşamsal bir boyuta ulaşmıştır.
Makina imalat sanayi sektörü, 24 alt sektörden oluşmakta ve hemen hemen bütün sektörlere "yatırım malı" ve "ara malı" olarak girdi üretmektedir. Sektör, sanayinin itici gücü ve "gelişmişliğin" önemli ölçütlerinden birini oluşturmakta ve dünyada "mühendislik" veya "makina mühendisliği sanayi" olarak kategorize edilmektedir.
İstihdam yaratmayan ve gerçekte dış kaynaklı kredi ve sıcak parayla büyüyen ekonomi giderek artan cari açık sorunuyla karşı karşıyadır. İthalatı azaltacak bir yüksek katma değerli ihracat gündemin ana maddesidir. Burada makine imalat sektörü öncelik kazanmaktadır.
Tam da bu noktada, sektör fark yaratma amaçlı yenilikçi tasarım ve uygulamalarını üretimle bütünleştirecek bir dönüşümün içinde olmak zorundadır. Teknolojiyi özümseme, geliştirme ve Ar-Ge çalışmalarının, sektörün güçlü yanları dikkate alınarak kullanımı artık zorunluluk arz etmektedir. Bu tespitten hareketle sektör, sorunlarını aşmak için yenilikçi düşünceler ile çözüm arayışı içindedir. Teknoloji geliştirme Ar-Ge faaliyetlerinin, sektörün güçlü yanları dikkate alınarak kullanımı önemini sürdürmektedir. Kongre 2009`da belirlenen "Gelecek İçin Fasona Değil Teknolojiye" ana temasının devamı niteliğinde, "Toplumsal Refah İçin Teknoloji" başlığı altında, MATİT 2011 Kongresi "Küreselleşme ve AB sürecindeki Makina İmalat Sanayinin ekonomik, toplumsal, teknik ve teknolojik faktörlerini irdelemek, yaşanan sorunları ve olası çözüm önerilerinin ortaya konulduğu bir tartışma ortamı oluşturmak" hedefine odaklanmıştır.
TMMOB Makina Mühendisleri Odası adına Konya Şubesi yürütücülüğünde, 22 - 23 Ekim 2011 tarihlerinde Konya da bu kez altıncısı düzenlenen kongre, şube yeni hizmet binası salonlarında gerçekleştirilmiştir. 17 kurum ve kuruluş tarafından desteklenen, kongre boyunca iki ayrı salonda ve toplam 10 oturumda 38 adet bildiri sunulmuş; ayrıca açılış oturumu, bir panel ve 3 atölye çalışması gerçekleştirilmiştir. Kongreyi 247 adedi kayıtlı delege olmak üzere 500`ye yakın mühendis, teknik eleman ve üniversite öğrencisi izlemiştir.
"Makina İmalat Sanayinin Dünü, Bugünü, Yarını ile Makina İmalat Alt Sektörlerinde Öncelikler" konulu açılış oturumunda, sektörün, dünya ölçeğinden hareketle, ulusal ölçekte değerlendirmesi yapılarak, gelecek ile ilgili, olası öncelikler ve fırsatlar ortaya konulmuştur.
"Toplumsal Refah İçin Teknoloji" konulu panelde, makina imalat sektörü için fırsata çevirmenin aracı olabilecek, bilgiyi teknolojiye, teknolojiyi ürüne çevirme süreci, taraflarca yapılan sunumlar çerçevesindeki veriler, sektörel örneklerle desteklenerek irdelenmiştir. Panel öncesinde gerçekleştirilen sunumla panele hazırlık niteliğinde "Makina İmalat Sanayinin Toplumsal Refah için Yetkinliklerinin Teknoloji İnovasyon ve Üretkenlik Ekseninde İncelenmesi" konulu anket ve sonuçları hakkında katılımcılara bilgi verilmiştir.
Bu kongremizde de "İnovasyon Yönetimi", "TÜBİTAK Sanayi Ar-Ge Destek Programları için Proje Hazırlama Eğitim``, "Tasarım ve İmalat Teknolojileri Geliştirmek için Patent Araştırma Stratejileri" konularında 3 atölye çalışması gerçekleştirilmiştir. Alan Araştırması deneyimli uzmanların rehberliğinde düzenlenen çalışmada konuyla ilgili toplam 133 kişinin katılımı ile yaşanan sorunlar tartışılmış, olası çözüm önerileri üzerinde durulmuştur.
Odamız kamuoyuna olan sorumluluk bilinciyle, kongremizin bilim ve teknolojinin ışığında etkin bir tartışma ortamı yaratarak, önemli bir platform oluşturduğu düşüncesindedir. Bu bağlamda iki gün boyunca paylaşma ve dayanışma zeminlerinin geliştirildiği, sosyal, kültürel etkinliklerle de renklendirilen kongre sonucunda aşağıdaki konuların kamuoyuna sunulması karar altına alınmıştır.
· Ülkemizin başka ülkelerin teknoloji pazarı olmaması ve tüm sanayi sektörlerinde var oluşunun ve teknoloji üretiminin, projelendirme, mühendislik tasarımı, Ar-Ge ve yerli üretimde yetkinleşmekten geçtiğinin benimsenmesi vurgulanmıştır. Kongrenin ana teması olan "toplumsal refah için teknoloji" yaklaşımının temellerinin oturtulması açısından günümüzde "teknolojiyi yalnızca kullanan değil teknoloji üreten bir toplum olma" hedefine ulaşılmasının bir politika olması gerektiği ifade edilmiştir.
· Sektöre özel teşvikler, krediler ve Ar-Ge teknoloji platformu destekleri getirilmesinin, alanda fark yaratmak, yurt içindeki varlığını güçlendirmek, yurt dışındaki rekabet gücünü arttırmak adına katkı sağlayacağı, bunun sektörün finansman gücünün küreselleştirilmesine katkı getireceği vurgulanmıştır.
· Uygulamada alana dönük 42 değişik destek programı olduğu vurgulanarak, bu kaynakların anlaşılmasında ve kullanımında bilgi eksiklikleri olduğu, MMO benzeri meslek odalarının kurumsal kimlikleri ile bu eksiği giderici sorumluluklar üstlenebileceği belirtilmiştir.
· Özgün ürün yaratabilmek hedeflerin başında yer almalıdır. Sektör teknoloji düzeyini yükselten bir aşamadan geçmek zorundadır. Yüksek katma değerli ürün için stratejik bir hamle gereklidir. Bu konuda katma değeri yüksek ürün grupları ile ihracatı "marka değerleri" ile bütünleştirmenin hedef olmak durumunda olduğu ifade edilmiştir.
· Sürdürülebilir büyüme hızları ile iç piyasada "Türk Malı" ürünlerinin oranını artırmak öncelikle hedeflenmiştir.
· Yeni pazarlara yönelip, ürün ve firmaların tanıtımı ile ihracat alanlarını genişletmek için var olanları geliştirmek yeni teşvik modelleri yaratmak gerekliliği dile getirilmiştir.
· Sektöre yönelik kümeleşmeleri teşvik ederek sinerjiyi artırmanın sektörü geliştireceği vurgulanmıştır.
· Teknoloji odaklı, eğitim yetkinliği kazanmış bir yapılaşmanın gereği olarak üniversitelerdeki öğretim programlarının Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarını destekleyecek nitelikte olmasının sektörün kurumsallaştırılması sürecinde önemli katkı sağlayacağı ifade edilmiştir.
· Küresel rekabet için Ar-Ge ve inovasyon yeteneğini artırmak ve Ar-Ge harcamaları oranının yükseltilmesinin, sektörün gündemindeki önceliğini koruduğu belirtildi. Bu çerçevede sektör Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarını hızlandırmalı, daha çok proje üretebilmeli; Ar-Ge payının % 1,0 –1,2`ye çıkartılması sağlanmalıdır.
· Sektörün özel makinalara yönelik Ar-Ge çalışmaları ve ihracat içinde yüksek katma değerli ürünlerin payı artırılmalıdır. Bu konuda öncelikli makina imalat alt sektörleri olarak; soğutma, klima ve havalandırma cihazları ve yük kaldırma, taşıma ve nakletme makineleri, iş, inşaat ve madencilik makineleri ile benzerleri dikkat çekmektedir.
Sanayide Öncü Bir Makine Sektörü İçin Güç birliği………
TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERI ODASI